Teknolojik yetkinlik ve özellikle kadınların varlığı artırılmalı!

teknolojik-yetkinlik-ve-ozellikle-kadinlarin-varligi-artirilmali-.jpg

Gelecek; katma değerli fikirler üretebilen, çoklu disiplinlere hakim olup bunlarla çalışabilen, farklı bilgileri anlamlı bir bütün olarak birleştirebilen, teknolojiyi anlayabilen insan gücünden geçiyor. Bunun için de üç konunun özümsenmesi gerek. Birincisi yaratıcı düşünme tekniklerini sürekli uygulayabilecek bir istihdam ve yetenek havuzu geliştirebilmek, ikincisi sorgulayabilmek, üçüncüsü de kodlama bilgisi, yani kod yazmasanız bile arka tarafta işleyiş hakkında bilgi sahibi olabilmek. “Bu konuda farklı bilgi havuzlarından beslenen ve bu üç başlığı yerleşik olan bir ülkenin ve gençliğin önünde hiçbir şey duramaz” yorumunu yapan TurkishWIN ve BinYaprak.com kurucusu Melek Pulatkonak, STEAMWIN topluluğunu da bu amaçla hayata geçirdiklerini vurguladı. Bu kapsamda her akademik dönem için program yapılıyor ve üçüncü akademik dönemi tamamlandı. 2016 bahar döneminde yola çıkan STEAMWIN yapısı, her dönem 3 üniversite etkinliği, ayrıca teknokent etkinlikleri, minimum 10-12 tane de Facebook canlı yayını gibi çalışmaları, bunların yanı sıra CEO Yuvarlak Masası isimli, 3-4 şirketin katılımı ile düzenlenen etkinliklere imza atıyor. Yaz döneminde planlamaların ardından, bu konsept gelecek dönem de devam edecek. STEAMWIN’de dördüncü dönemde ilk canlı yayın etkinliği ise MIT Öğretim Üyesi, Türk Fizik Mühendisi Canan Dağdeviren ile 21 Eylül 2017 tarihinde BinYaprak Facebook Kanalı üzerinden gerçekleştirilecek. Öğrenci ve sektörün uzman isimlerinin sürekli dijital iletişimde kalması için ise BinYaprak.com’a üye olup, STEAMWIN topluluğuna katılmak yeterli. STEAM konseptinde ‘art’, yani sanat da var. “Tüm bu dallar birbiri ile iç içe geçtiği için çok farklı yenilikler ortaya koymak da mümkün” açıklamasını yapan Melek Pulatkonak’ın da belirttiği gibi, tüm bu başlıklarda sektörün kaptanları olarak kadınlar da var. Herkesin her yerde yapabileceğinin en iyisi ile küresel anlamda bir değer ortaya koyabilmesi için bir network kurmak ve çalışmalarını dijitalleştirmek istediklerini vurgulayan Pulatkonak, “İlk olarak üniversitedeki artırılmış gerçeklik laboratuvarını öğrencilere denettiğimiz toplantımız sonrası, Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleştirdiğimiz ikinci toplantımız, bizi toplamda da 16’ncı toplantımız oldu” bilgisini verdi. Melek Pulatkonak ile STEAMWIN konseptini, gençlerin beklentileri ve iş dünyası ile kamunun duruşunu konuştuk:  
 
Üniversitelere nasıl bir programla ilerliyorsunuz? 
Her dönem İstanbul, Ankara ve bir il daha olmak üzere 3 üniversite toplantısı yapıyoruz ve sektör CEO’ları ile yuvarlak masa toplantılarımıza farklı şehirlerden öğrenciler ve kulüpler de katılıyor. Ayrıca teknokent toplantılarımız ile teknokent içindeki kadınlarla öğrencileri bir araya getiriyoruz. Bunun yanında, iki haftada bir Facebook’ta canlı yayınlarımız oluyor ve katılımcılar, anlatıcılar istedikleri yerden katılım sağlayabiliyor. Bu konsepti dijitale taşımak için çok uğraşıyoruz. Çünkü üçüncü akademik dönemimizin kapanış toplantısını belirttiğim gibi Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleştirdik. Toplamda ise üç dönemdir yaptığımız 16 tane etkinlik, 30 tane canlı yayınla fiziksel olarak 2 bin öğrenciye ulaştıysak, dijitalde ise 100 bin kişiye ulaştık. Aradaki katkı çarpanı çok büyük ve dijital dünya sürekli büyüyor. STEAMWIN isimli grubumuzu takip edenler de farklı staj fırsatları, sektör etkinlikleri gibi konulardan haberdar olabiliyor. Sonuçta geldiğimiz noktada network yetkinliği, bu hedefle bu yapının katlanarak büyümesi ve gelişmesi için paylaşmak çok önemli. Bu konsepti Anadolu’ya çekebilmek, öğrencilerin ve çalışan kadınların bunları takip edebilmesi için de BinYaprak platformumuz var ve tamamen dijital.
 
STEAM konusunda kamunun ve eğitim dünyasının farkındalığını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Kamuda farklı gelişmeler var ve MEB, İŞKUR, Avrupa Kalkınma Bankası gibi yapıların farklı çalıştayları olduğunu biliyoruz. Hepsinde ortak hedef; kişilerin yetkinliklerinin hazırlanması. Bunların içinde tabi ki kodlama gibi farklı yetkinlikler var ve bu alanda çalışmalar nispeten ağır da olsa emin adımlarla ilerliyor. Eğitim kurumları ise daha hızlı adımlar atıyor. Bahçeşehir Koleji gibi kodlamayı müfredatına ekleyenler var. Bahçeşehir Koleji öğrencileri hatırlarsanız kuyuda mahsur kalan köpeği kurtarmışlardı. Yani yaratıcılıklarını hayata geçirebilen gençlerimiz var. Bizim bir şansımız var: Türkiye’de mühendislik okumak çok prestijli, analitik düşünmek ve mühendislik formasyonunu almak iş dünyasında çok değerli. İşte bu yetkinlikteki gençlerin saha çalışmaları çok önemli.
 
Onlara saha çalışmalarında nasıl yön gösteriyorsunuz?
Networking toplantı zinciri STEAMWIN ile onların doğru bağlantıları doğru biçimde kurmalarını, hem fiziksel hem dijital alanlarda sektörle ilgili sorular sormalarını sağlıyoruz. Farklı kurumlar da paydaşlarımız ve Türkiye Bilişim Vakfı, TÜBİSAD ve TÜSİAD’ın ilgili çalıştay grubu hepsi ile verimli bir iletişim içindeyiz. Sonuçta ilgilenen kitlenin buraya gelmesi ve katkıda bulunmasını sağlayan bir platformu hayata geçiriyoruz. Bu programın Bahar 2017 dönemi destekçileri dört şirket; Kale Grubu, Intertech, Arçelik ve Ford Otosan.  Her donem farklı şirketler bu yapıda yerini alabiliyor ve onlar da çalışanlarının gönüllü katılımı ile destek veriyorlar. Bu fiziksel etkinliklerde networking kadar dijital etkinliklerde de sorular sorma, çalışanların deneyimlerini ve önerilerini alma odaklı verimli bir yapı var. 
 
Gençlerin ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Genç kadınlar ve erkekler çok ilgililer. Çünkü hem mezun olduklarında ne yapacaklarının kaygısı içindeler hem de daha rekabetçi olmak, alanlarında neye odaklanıp hangi başlıklarda uzmanlaşacaklarını görmek, okudukları dalın sektör açılımını bilmek istiyorlar. Örneğin, bir endüstri mühendisi bir şirkette hangi görevi üstlenebilir, farklı şirketlerde farklı yetkinliklerini nasıl kullanabilir, bunları öğrenmeleri açısından onların ilgisi bu programa çok yoğun. Bu etkinliklerin bir kısmına şehir dışından katılım için ulaşım bursu veriyoruz. Böylece örneğin CEO Yuvarlak Masa etkinliklerimize farklı kulüplerin yönetim kurulu üyeleri katılıyor. Geçen dönem Trabzon’a Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne gittik ve okulun öğrencileri de bu dönem bu etkinliklere katılıyor, her etkinlik için bir arkadaşlarını görevlendiriyorlar. Yani çapraz katılım imkanı var. Onların da kendi aralarında network yapmasını, çok farklı kulüpler bazında bu programa katılımı sonuna kadar teşvik ediyor, örneğin bizimle çok aktif olan kulüpleri başka şehirlere de taşıyoruz. Böylece bir köprü görevini üstleniyor ve güçlü bir networking platformunu sunuyoruz. Biz programın ana hatlarını çıkardık. Ama programın yönetiminin birçok ayağı aslında bizim kampüs liderlerimiz olan üniversitelerdeki öğrenciler. Onlar bu canlı yayınlara kimlerin konuşmacı gelmesi ve araştırmalardan, katılım ve yönetim gibi birçok alanda bize destek oluyor, sorumluluk alıyorlar. STEAMWIN platformu bu yönüyle öğrencilerin. Gönüllü kampüs liderlerimiz başta olmak üzere gençlerin, şirketlerin ve STK’ların yer aldığı çok kapsamlı ve yetkin bir yapı.
 
Peki ya hedefler? 
Burada binlerce kişinin olduğu, daha da farklı sektörlerden katılımın kendini gösterdiği bir platform oluşmasını hedefliyoruz. Otomotiv sektörü katılımcı ama misal, mobilya sektörü gibi ürün tasarımı yapan bir sektör de bu yapıda yer alabilir. Bunun ilk adımlarını da attık. Bu yaklaşımı farklı sektörlerde de hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bir hedefimiz de Anadolu’da daha farklı etkinlikler yapmak. Her akademik dönem bir şehre gidebiliyoruz, ama daha da kapsamlı bir etkinlik serisi yapmak hedefimiz. Bir diğer açılımımız da küresel anlamda deneyimi olan, yurtdışında yaşayan ve teknolojinin uç noktalarında inovasyon yapan Türkleri bu canlı yayınlara almak. Geçen dönem Banu Onaral hocamız biyoteknoloji konusunda Philadelphia’dan katılımcı oldu. Bu dönem ABD’de Minnesota Duluth Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan ve yeni bir galaksi keşfeden Burçin Mutlu Pakdil canlı yayına katıldı. Farklı şehirlerde farklı yaratıcı çalışmalar yapan genç kadın ve erkeklerin canlı yayınlara katıldığı yapıyı daha da genişletmek istiyoruz. Temel hedefimiz Türkiye çapında da genişlemek, binlerce kişinin üzerinde çalıştıkları projeleri ve yetkinliklerini birbirleri ile paylaşabildikleri dijital platformu daha da büyütmek istiyoruz.
 
STEAM başlığında kadınların istihdamı ve konumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Teknik anlamda sadece Türkiye’de değil, küresel bazda da bazı sorunlar var. Hatta ABD’de daha büyük bir problem var, çünkü öğrenciler mühendislik seçmiyor. Türkiye’de ise STEM alanlarında daha büyük bir katılım var. Ama istihdamdaki gelişmeye bakarsak, burada da bir kadın, kariyerine mühendis olarak başlamış olsa bile, mühendis veya teknik rollerde devam etme konusunda rol model eksikliği çekiyor. Bu da küresel bir sorun, ama yaklaşımlar farklı. Mesela uluslararası şirketlerin çoğunda belli sayıda kadın mühendisi farklı kademelerde istihdam hedefleri var. ABD bu belirttiğimiz sorunu aşmak için şirketlerinde hedef koymayı tercih etti ve bunu hayata geçiriyor. Bunun sonucunda çok farklı kadın rol modeller ortaya çıktı ve onlar yeni neslin önünü açacak. 
 
İşverenler, beklentilere yanıt verebilmeli
“Dijitale ağırlık veriyoruz. Çünkü bu konunun farkındalığı için network ve rol modellerin gelişimi ve erişimi açısından dijital içerik ve dijital etkinlikler ile dijitalde bir farklılık yaratmak önemli ve bunu BinYaprak platformu üzerinden sunmayı amaçlıyoruz. İkinci olarak, şirketlerin daha rahat katılım yapabileceği bir ortam sağlamak istiyoruz. Çünkü her sektörde her ölçekte şirketin daha çok yetkin mühendis olması için çabaları var. Bu çabada kendi şirketleri için olduğu kadar, meslek liselerini geliştirmek ve kadın odaklı istihdamı artırmak birçok farklı şirketin de gündeminde. Bu şirketlerin hayata geçirdiği iyi uygulamaları STEAM içine çekmek istiyoruz. Kamu ve STK’lar ile işbirliğini de geliştireceğiz. Bir diğer başlık da network etkisi yaratmak. Yani dijital şirketleri işin içine almak, iyi çalışmalar yapan şirketlerin deneyimlerini başka şirketlere anlatmak, özendirmek. Network etkisini kamu ve STK platformlar gibi yapıların çalışmaları ile eklemleyerek çalışmaları çoğaltacağız. Teknoloji alanında çalışmak, beraberinde farklı istihdam esnekliklerini ve kolaylıklarını sağlıyor. Küreselden gelen bu kültürde belirleyici unsur ise yetkinlikler. Bu noktada, özellikle kadınların esnek çalışma, zamanı yönetebilme gibi bazı yeterlilikleri teknolojide katma değer üreterek yapılabilir. Gençler de zaten bunu istiyor. Bu nedenle işverenlerin bu beklentileri ve kişilerin yetkinliklerini benimseyip harmanlamaları çok önemli. Söz konusu olan uzun bir dijital dönüşüm ve bu paralelde İK yapısı dönüşecek ki, ardından diğer dönüşüm süreçleri gelsin. Böylece gerçek anlamda verimli entegrasyon da hayata geçecek.”

scroll to top