Bulut teknolojilerinin önemli oyuncularından birisi olan LimonCloud geleneksel hale gelen Cloud Revolution NOW etkinliğinin üçüncüsünü Özel Galata Rum Okulu’nda yoğun bir katılımla gerçekleştirdi. Bulut teknolojilerinin gücünün, yenilikçi fikirlerin ve gelecekteki dijital dönüşüm trendlerinin paylaşıldığı etkinlik; önemli sunumlarla katılımcılara hem eğlenceli hem de teknoloji dolu bir gün yaşattı. IT Network olarak yerinde takip ettiğimiz etkinlik kapsamında LimonCloud CEO’su H. İbrahim Ünyeli ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Ünyeli, bu seneki etkinlikte buluta taşınma sonrası modernizasyonu, yönetilen hizmetleri, Amazon Outposts’u, üretken yapay zekayı ve izlenebilirlik konularını ele aldıklarını söyledi. Etkinlikte müşterilerin deneyim paylaşımlarının çok önemli olduğunu belirten Ünyeli, katılımcıların sektör liderlerinin gelecek vizyonlarını aktardığı konuşmalarıyla yeni çıkan teknolojik yenilikleri yakından takip etme fırsatı bulduklarını söyledi. Üretken yapay zekanın öne çıktığı etkinliğin detaylarından bahseden Ünyeli, dünden bugüne LimonCloud’un sektör yolculuğu ve gelecek planlarını hakkında da önemli paylaşımlarda bulundu…
Öncelikle 2009 yılından bu yana sektörde faaliyetlerini sürdüren LimonCloud’u, bugüne uzanan hikayesini, yapılan yatırımlar ve sunulan çözümleri sizden dinleyebilir miyiz?
“2009 yılında Türkiye’ye cloud teknolojilerini getirip bu alanda öncü olmak için yola çıktık. O dönemde cloud, henüz yeni bir kavram olduğu için başlangıçta çözüm sunmak oldukça zorlu bir süreçti. Kurumlar, biz bulut bilişimi anlatırken sanallaştırma konusunu yeni yeni benimsemeye başlıyorlardı. Müşterilerimiz, bu sistemlerin oldukça iyi olduğunu ancak ulaşılabilirlik ve maliyetlerinin çok yüksek olduğunu düşünüyordu. Bazı şeylerin zamanında yapılması gerektiğine inanıyoruz. Aslında sunduğumuz çözümlerle doğru zamanda hareket etmiştik, ancak Türkiye henüz bu konuda hazır değildi.
İlk yola çıktığımızda Microsoft’la beraber Azure Pack ile başladık. Azure Pack’ın Türkiye’deki ilk başarılı örneklerinden biri bizdik. Daha sonra gelişerek programın adı Azure Stack olarak değişti ve sistemsel bir değişikliğe uğradı. Zamanla LimonHost markamız altında, müşterilerimize sanal sunucu kiralayabilecekleri bir platform haline geldik. Tam bir cloud sistemi olmasa da sanal bir veri merkezi üzerinden alabilecekleri hizmetler sunmaya başladık. Bu noktada da önemli başarılar elde ettik. EuroCloud World etkinliğine katılarak o dönemde en iyi start-up ödülünü aldık. 2018 yılı sonlarına doğru da Cloud’un artık doğru bir zaman olduğunu düşünerek AWS ile bir araya geldik.”
Yeni yolculuğun başlaması…
“2018 yılı itibariyle AWS ile başladığımız yolculukla odak noktamızı tamamen cloud tarafına kaydırdık. AWS’in önde gelen iş ortaklarından biriyiz. İlk başladığımız dönem “Rising Star of Partner” olarak seçildik. Sonrasında kamu sektöründe “Yılın İş Ortağı” seçildik. Her geçen dönemde daha fazla yetkinlik kazandık ve önemli projelere imza attık.
Bugün, LimonCloud 250’nin üzerinde AWS hesabını yöneten ve Türkiye’de “Yönetilen Hizmet Sağlayıcısı (MSP- Managed Services Provider)” yetkinliğine sahip bir konumda. Son bir yıl içinde 1000’den fazla proje tamamladık. Ayrıca, dört binin üzerinde hosting müşterimiz LimonHost’ta hizmet almaya devam ediyor.
2022 yılının sonunda Telecom Italy’nin lokal veri merkezini devraldık. Hem İstanbul hem de Ankara’da lokal veri merkezimizden hizmet sunuyoruz. Amacımız, regülatif gereklilikler nedeniyle verilerini Amazon Cloud veya diğer hyperscaler’lara taşıyamayan müşterilerimizin verilerini burada saklamalarını sağlamak. Bu nedenle, birçok müşterimiz aynı zamanda AWS müşterisi. Regülatif veriler burada saklanırken, diğer Public Cloud’lara taşınacak veriler Amazon Cloud’da çalışmaya devam ediyor. Müşterilerimize sadece bulut hizmeti sunmuyoruz, aynı zamanda onları buluta taşıyor ve yönetilen hizmetler ile altyapı yönetim hizmeti de sunmaya devam ediyoruz. Aslında, “LimonCloud’u bir yönetilen hizmetler sağlayıcısı” olarak tanımlayabiliriz. Müşterilerimizin bulut, IT ve DevOps ihtiyaçlarına çözümler sunuyoruz.”
Yatırımlara devam ediyoruz…
“Bu yılın başında Dubai ofisimizi açtık. BAE, Kuveyt ve Bahreyn’de aktif projeler takip ediyoruz. Bu süreci AWS’in davetiyle başlattık. Bu bölge de işlerimizi genişletmeye ve geliştirmeye devam ediyoruz.
Aynı zamanda “LimonCloud Akademi” olarak hizmet sunuyoruz. Bir eğitim kurumu olmadığımız halde “Sektör & Üniversite” iş birliği kapsamında ortak eğitimler veriyoruz. İstanbul Işık Üniversitesi ile başladığımız bu iş birliğimizi şu an Celal Bayar Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi ile sürdürüyoruz. Üniversitelerde bir ders kodumuz var. Bizim Solution Architect’lerimiz ve AWS’nin kendi Solution Architect’leriyle bu eğitimi 7 haftalık bir program halinde sunuyoruz. Bugüne kadar 270’in üzerinde öğrenciyi mezun ettik. Şu an 9’uncu dönem eğitimlerimiz aktif durumda. Bu işi profesyonelce yönetebilmek adına işin başında eski bir eğitim dekanı bulunuyor. Eğitimlerimizden bugüne kadar 32 farklı sertifika verdik. Bu sertifikaların her biri AWS’in uluslararası geçerlilik taşıyan sertifikalarıdır.
Öğrencilerin sınavlarını ve hazırlıklarını biz karşılıyoruz. Sonunda da bizim çalışmayı talep ettiğimiz ya da bizimle çalışmak isteyen öğrencilerimizi bünyemize kattığımız gibi sektöre de yetişmiş eleman kazandırıyoruz. Biz aslında bir noktada bu eğitimleri düzenlemek zorunda kaldık. Çünkü yetişmiş iş gücünün bir dönem yurt dışına gidişi bizi bu yöne sevk etti. İyi üniversiteler ile ortak geliştirdiğimiz ve kendi iş gücümüzü oluşturma projemizde de başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Bunun da devamını getireceğiz.”
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Cloud Revolution NOW etkinliğinden genel olarak bahseder misiniz?
“Pandeminin sona ermesiyle birlikte Cloud Revolution etkinliklerimize başladık. O dönemlerde durumdan dolayı çok sayıda webinar düzenliyorduk. Uzun dönem uzaktan toplantılar düzenledikten sonra bu ihtiyacın devam ettiğini fark ettik. Uzun süre fiziksel bir etkinlik yapmadığımız için doğru konumlama ve mekanla bunun ilkini Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirdik.
AWS o zaman da ana sponsorumuzdu. Yine o zamanki adıyla Tech Data, Veeam ve Fortinet de sponsorlarımızdandı. Verimli bir programla güzel bir etkinlik düzenledik. Ardından ikincisini Pera Palas’ta gerçekleştirdik. Genellikle konunun önemi gereği hikayesi olan mekanlarda etkinlikler yapmayı tercih ediyoruz. Bugün, üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Cloud Revolution NOW etkinliğimizi tarihi Özel Galata Rum Okulu’nda yapıyoruz. LimonCloud olarak bu etkinliği geleneksel hale getirdik. Bu yılki etkinliğimize katılım oldukça yüksekti. Her yıl farklı temalarla düzenlediğimiz etkinliğin teması bu yıl GenAI oldu. İlk dönemde pandemiden yeni çıktığımız için uzaktan çalışma teknolojileri öne çıkıyordu. Geçen yıl GenAI konuştuğumuzda neler yapabileceğimizi tartışırken, bu yıl gerçek kullanım örnekleriyle endüstrinin içinde yer alan GenAI’yi konuştuk. Bu yılki etkinliğimizde, GenAI ile gerçekleştirilmiş çalışmaların deneyimlerinin paylaşıldığı keyifli ve dolu dolu bir etkinlik düzenledik.
Artık Hybrid Cloud konusunu daha rahat konuşabiliyoruz. Şirketler cloud dönüşümüne başladılar ya da devam ediyorlar. Multicloud konusunu daha fazla ele alıyoruz. Multicloud konuşurken, AWS’ın bu yıl Türkiye’de tanıttığı Outposts ürünü ve açtığı Edge Location’u da söylemek gerekir. Bu gelişmelerle birlikte hibrit teknolojilere de odaklanmış bulunuyoruz. Çözüm sunduğumuz kurumlara bu konuları anlatıyoruz. Son dönemde Kamu tarafında Outposts ürününü özellikle açıklayan birçok etkinlik düzenliyoruz.”
Dönüştürücü güce sahip olan bulut teknolojilerinin bugün geldiği noktayı ve etkinlikte sunulan bulutun gelecek fırsatlarını anlatır mısınız?
“İlk çıktığı zamanlarda korkulan, güvenilmeyen, verilerin kaybedilme endişesiyle yaklaşılan bulut teknolojisi, bugün kurumların ‘Bu bulut dönüşümünü kaçırırsam neler kaybederim?’ noktasına geldiği bir döneme evrildi. Günümüz yetkilileri artık bulutun katkılarını anlamış durumda ve faydalarını görüyorlar. Örneğin, bir araştırmaya göre GenAI alanında gerçekleştirilecek 63 uygulama çalışmasıyla global ölçekte 4.4 trilyon dolarlık bir değer oluşturulacağı öngörülüyor. Şöyle bir örnekle daha iyi anlaşılabilir. İngiltere’nin 2021 yılı GSMH 3.1 trilyon dolar. Bunun çok daha üzerinde bir değer oluşturulacağından bahsediliyor. O yüzden kurumların bunun üzerine gitmesi lazım. Bu noktada da herkesin çalışmalara başladığını söyleyebilirim.
Üreticiler üzerinde yapılan benzer bir araştırmada da katılımcıların yüzde 57’sinin şu an aktif olarak pilot aşamasını geçtiği ve üretim alanında GenAI teknolojilerini hayata geçirdiği söyleniyor. Kurumların yüzde 28’i aktif olarak bu teknolojileri nasıl hayatımıza katabilir, nasıl üretkenliğe ekleyebiliriz araştırması yapıyor. Yine bir örnek verirsek, hayatımıza giren Chat GPT AI örneğini verebiliriz. En çok bunu benimseyenlerin yazılım sektöründeki kişilerin olduğunu söyleyebilirim. Mesela AWS’nin “Code Whisperer” diye bir ürünü var. Bu ürünün yazılım dünyasının içerisine katılmasıyla bir sürecin tamamlanması yüzde 54 daha hızlı oluyor. Yani insanlar artık bir uzantı gibi bu ürünleri kullandıklarında hayatlarının ne kadar kolaylaştığını görüyorlar. Bulut teknolojilerin kurumlara büyük kolaylıklar ve fırsatlar sunacağını düşünüyorum. Ancak kurumların dikkat etmesi gereken bir konu var. Bir yapay zekâ projesini kendi imkanlarınızla gerçekleştiremezsiniz. Hep etkinliklerde aynı örneği veriyorum; bugün bir üst level araba kiralayabilirsiniz ancak bin tane kiralayamazsınız.
Cloud kurumlara bunu sağlıyor. Siz o ölçekteki iş gücünü bir saatlik kullanabilme imkanına sahip oluyorsunuz. Bu gerçekten kurumlar adına inanılmaz bir güce erişim demek. Bunun için bu tip teknolojilere ulaşmanız için mutlaka cloud teknolojilerine ihtiyacınız var.”
AI ve GenAI’ın bulut teknolojileri özelinde gelişimi ve geleceğe etkilerini sizden dinleyebilir miyiz?
“Bu konu oldukça derin; bugün bir ürün önerisinde, Large Language Modeller’den hazır Foundation modeller’e kadar birçok kullanım şeklini konuşuyoruz. Bu, o kadar geniş bir konu ki sektörlere göre farklı çözümler ortaya çıkıyor. Bence Foundation modellerle bunlara ulaşmak çok kolay ve bu konuda birçok kaynak bulunuyor. Kurumların en önemli varlığı dijital bilgi varlıklarıdır. Dijital bilgi varlıklarını ne kadar güvende ve sağlam tutarsanız, o kadar doğru şekilde üretken yapay zekayla bir değer oluşturabilirsiniz. Bu yüzden kurumların doğru veriyi saklaması, güvenli hale getirmesi ve harekete geçmesi gerekiyor. Partnerlerin önemi burada ortaya çıkıyor. AWS’nin çok iyi bir ekosistemi bulunuyor. LimonCloud olarak bu konuda etkinlikler, webinarlar ve videolar çekerek her türlü farkındalığı oluşturmak için çalışıyoruz. Kurumlar çekinmeden talep etsinler, rahatlıkla erişilebilir bir teknoloji olduğunu bilsinler.”
Çözüm sunduğunuz sektörlerin dağılımı nasıl?
“Çözüm sunduğumuz sektörler arasında çok homojen bir dağılım olduğunu söyleyebilirim. Buna özellikle dikkat ediyoruz. KOBİ tarafına baktığınızda çok daha hızlı netice alacağınız projeler yaparsınız. Enterprise tarafında ise daha uzun soluklu ama daha bütçeli iş yaparsınız. Bu noktada müşteri kriterimizi çeşitlendirmekten yanayız. 2018 yılında AWS ile başladığımız dönemlerin başında daha fazla KOBİ ölçekli bir ağırlığımız vardı. Müşteri portföyümüzün yüzde 35’e yakın kısmı orta ve küçük ölçekli firmalardan oluşuyor.
Son iki yıla baktığımızda özellikle kesintiye tahammülü olmayan, bütçelerinin net olması gereken ve gri alan bırakılmaması gereken Enterprise projelere imza atıyoruz. Bu da yaklaşık yüzde 30’luk bir portföy oluşturuyor. Bunun yanı sıra kamu tarafında özellikle savunma sanayinde önemli projelere imza attık. Homojen bir dağılıma sahip olmamıza rağmen, her müşterimize aynı önem ve eşit mesafede yaklaşıp aynı kalitede hizmet sunuyoruz.”
Gelecekte öne çıkacak teknolojiler hakkında ön görüleriniz ve LimonCloud olarak geleceğe yönelik hedeflerinizi anlatır mısınız?
“Önümüzdeki dönem yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Teknik kadromuzu merkezileştirip, satış ofisleri açarak büyüme hedefimiz var. Keza yakın zamanda Dubai ofisimizi açtık. Oradaki projelere yerinden takip edip talip olmaya devam ediyoruz. Bizim burada çok ciddi bir bilgi birikimimiz bulunuyor. Özellikle AWS teknolojileri alanında çok yetkin bir şirketiz. Orada da özellikle Suudi Arabistan Bölgesinde Riyad’da çok ciddi ihtiyaçların olduğunu biliyoruz.
AWS’te 2026 yılında o tarafta bölge ofisi açacağını anons etti. Bu bizim için de çok büyük bir fırsat. O taraftaki yatırımlarımızı artırmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda AI bizim için olmazsa olmaz, bu kapsamdaki teknolojilerin geliştirilmesi ve entegrasyonu konusunda kendi içimizde ekipler eğitiyoruz ve bu ekiplerin sayılarını artıracağız. Biz yönetilen hizmet şirketiyiz. Bizim bütün önceliğimiz siz bir IT ekibi kurmayın, DevOps mühendisleri barındırmayın, sizin adınıza bu sistem ve gereksinimlerinizi biz yönetelim, altyapı izlemesini (Monitoring) biz yapalım ve uçtan uca tüm sistemlerinizi biz yönetelim istiyoruz. Bu alanda da kendimizi geliştirmeyi sürdüreceğiz. Teknik ağırlıklı bir şirket olarak her zaman teknik kadromuza hem eğitim hem de yetişmiş iş gücü anlamında yatırımlarımızı artırmaya devam edeceğiz. Muhtemelen 2026 itibariyle Avrupa’da da bir lokasyon açma planımız bulunuyor. Ancak şu an için odağımız Türkiye ve MENAT Bölgesindeki yatırımlarımızı artırmak.”